https://currentsocialjournal.com/index.php/pub/issue/feedCurrent Research in Social Sciences and Humanities2025-01-15T16:37:07+03:00Editöreditor@currentsocialjournal.comOpen Journal Systems<p><strong>Current Research in Social Sciences and Humanities (CRSSH)</strong></p> <p><strong><em>e-ISSN: 2979-9953</em></strong></p> <p><strong><em>Current Research in Social Sciences and Humanities</em>;</strong> Sosyal Bilimler, Eğitim Bilimleri, İktisat, İşletme, Güzel Sanatlar, Siyaset Bilimi, İletişim Bilimleri, Beşeri Bilimler, Sosyoloji, Psikoloji ve Filoloji gibi sosyal bilimler alanlarını kapsayan araştırma, olgu sunumu, kitap kritiği veya derleme gibi bilimsel yazıları yayınlayan açık erişimli ve uluslararası hakemli bir dergidir.</p> <p><em><strong>Current Research in Social Sciences and Humanities Dergisi</strong></em> ADAB YAYINLARI (<em>ADAB ARAŞTIRMA EĞİTİM YAYIN YAZILIM VE DANIŞMANLIK LİMİTED ŞİRKETİ) </em>tarafından yayınlanmaktadır.</p>https://currentsocialjournal.com/index.php/pub/article/view/51Petrol İle Gelen Güvensizlik, Orta Doğu’da Petrol İle Güvenlik Arasındaki Paradoksal İlişkinin Analizi2025-01-06T14:32:43+03:00HASAN YİĞİThasan.rcs@gmail.com<p>Petrolün bir enerji kaynağı olarak keşfedilmesi insanlık tarihinin Sanayi Devrimi’nden sonra gördüğü en kritik ve çığır açıcı gelişmelerinden bir tanesidir. Petrolün ilk olarak kimyasal bir bileşen olarak ağır sanayide kullanılması 19. yüzyılın ikinci yarısına rastlamaktadır, ancak devletlerin dış politikalarında etkili bir baskı mekanizması haline gelmesi 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren mümkün olabilmiştir. Petrolün otomotiv endüstrisi, enerji, ulaşım, ağır sanayi, kimya ve ilaç sektörü gibi temel alanlarda artan tüketimi, petrol yataklarına sahip devletleri özel bir konuma taşımıştır. Bu noktada dünya kanıtlanmış petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde ellisini sınırları içinde barındıran Orta Doğu, çağdaş dünya tarihinde küresel gündemi belirleyen ana coğrafyaların başında gelmiştir. Diğer taraftan petrolün bir enerji kaynağı olarak keşfedilmesi ile birlikte Orta Doğu’da güvenlik çıkmazları ve buna bağlı ortaya çıkan savaş, iç çatışma, halk hareketleri ve terörizm gibi olgular bölgenin adeta kronik birer hastalığı haline gelmiştir. Petrol özelinde enerji faktörü her ne kadar bazı bölge devletlerini küresel finans sisteminin önemli bir aktörü haline getirmiş ise de genel olarak bölge devletlerinin siyasi manevra alanlarını daraltmış, tek çeşitli bir ekonomi modelini benimsemelerine neden olmuş, ekonomik-siyasi bağımlılıklarını da beraberinde getirmiştir. Güvenlik üretme noktasında derin bir zafiyet içerisinde olan bölge devletleri, savunma alanında Batılı devletlere bağımlı hale gelmiş, devlet yönetimlerinde görülen politik altyapı yetersizliği ile de siyasi kırılganlıkları derinleşmiştir. Ele alınan bu çalışmada, petrol ile güvenlik arasında nasıl bir paradoksal ilişki sarmalının olduğu, bu ilişki sarmalını belirleyen faktörlerin neler olduğu, petrolün özellikle Orta Doğu özelinde olmak üzere beraberinde güvensizliği getirip getirmediği analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu minvalde Orta Doğu’da meydana gelen bazı çatışma ve olgular petrol endeksli olarak tekrar değerlendirilerek bölge güvenliğini nasıl şekillendirdiği irdelenmiştir.</p>2024-12-31T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Current Research in Social Sciences and Humanitieshttps://currentsocialjournal.com/index.php/pub/article/view/47Anlam Arayışı Açısından Dinî Çeşitlilik2024-10-31T11:10:34+03:00Müberra Aslı Kılıçermuberra.kilicer@ogr.dpu.edu.tr<p>Dinlerin varlığı ve bu dinlerin sahip olduğu kurtuluş öğretileri ile ritüellerindeki farklılaşmalar, dinî çeşitlilik olgusuna nasıl yaklaşılması gerektiği sorusunu gündeme getirmektedir. Bu konuya dair verilecek cevaplar, kişinin yaşamını şekillendirmesinde ve tercihlerine yön vermesinde de etkili olmaktadır. Çeşitli yaklaşımlar dikkate alınarak bu cevaplar bulunabilir. Özellikle İslam düşünce geleneğinde, epistemolojik ve teolojik açıdan konu ele alındığında “Tanrı tasavvurlarındaki farklılıkların nedenleri, fetret ehlinin durumu ile hangi dinin ve ibadet formlarının kurtuluşa eriştireceğine” yönelik sorgulamalar, farklı bakış açılarını karşımıza çıkarmaktadır. Bununla birlikte düşünürlerin konuyu anlamlandırmak için temel kaynakları esas almalarına rağmen birbirinden farklı sonuçlara ulaşmaları, tartışmanın dinî kapsayıcılık, dinî dışlayıcılık ve dinî çoğulculuk açısından da değerlendirilmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple İslam düşünce geleneği açısından konu; İnanç açısından dinî çeşitlilik, ritüeller açısından dinî çeşitlilik ve eskatoloji açısından dinî çeşitlilik olmak üzere üç başlık ekseninde ele alınacaktır. Ardından dinî kapsayıcılık, dinî dışlayıcılık ve dinî çoğulculuk yaklaşımları ile bu üç başlıktaki tartışmalar arasındaki ilişki ortaya konulacaktır.</p>2024-12-31T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Current Research in Social Sciences and Humanitieshttps://currentsocialjournal.com/index.php/pub/article/view/50Kuşaklara Göre Bireylerin İlk Öğretmenleri Hakkındaki Algılarının Metaforlar Yoluyla Belirlenmesi2024-12-25T17:15:18+03:00İrfan Kemanirfankeman@dpu.edu.tr<p>Son zamanlarda yaşanan hızlı değişimler, küresel düzeyde insan hayatını ve eğitim sistemlerini etkilemiştir. Bu değişimler, teknolojik, ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda meydana gelmiş olup insanların tutum ve davranışlarını derinden etkilemiştir. Eğitim-öğretim süreçlerinde de bu değişimler kaçınılmaz bir şekilde yeni gereksinimler ve uyarlamaları beraberinde getirmiştir. Eğitim-öğretimdeki temel unsurlardan biri olan insan faktörü, bu değişim sürecinde önemli bir odak noktası haline gelmiştir. Araştırmalar, aynı dönemde yaşamış ve benzer olaylardan etkilenmiş bireylerin ortak tutum ve davranışlar sergilediğini göstermektedir. Bu durum, farklı kuşakların tanımlanmasına ve analiz edilmesine yol açmıştır. Kuşaklar, belli bir zaman diliminde doğmuş, belirli olaylardan etkilenmiş ve bu etkiler sonucunda belirli tutum ve davranışları benimsemiş bireyleri ifade eder. Ekonomik, tarihsel, siyasi ve teknolojik değişimler, kuşakların düşünce yapılarını, yaşam tarzlarını, tutum ve davranışlarını etkilemektedir. Kuşaklar arasındaki eğitim-öğretim süreçlerindeki farklılıklar, bireylerin ilk öğretmenlerine yönelik algılarını da belirlemede etkili olmuştur. Bu çalışma, X, Y ve Z kuşaklarının ilk öğretmenleri hakkındaki algılarını metaforlar aracılığıyla analiz etmeyi amaçlamaktadır.</p>2024-12-31T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Current Research in Social Sciences and Humanitieshttps://currentsocialjournal.com/index.php/pub/article/view/48“Hababam Sınıfı” Film Serisinin Eğitim Çerçevesinde İncelenmesi2024-12-19T16:57:55+03:00Yunus Emre AVCIyunusavci027@hotmail.comNecibe NAZLIERnecibenazlier@hotmail.comHatice AVCImaterialday@windowslive.comServet NAZLIERservetnazlier@hotmail.com<p>"Hababam Sınıfı" serisi, Rıfat Ilgaz'ın aynı adlı romanından uyarlanan Türk komedi film ve kitap serisidir. 2 seri halinde toplam 9 filmden oluşan film Ankara'da bir lise olan Özel Çamlıca Lisesi'ndeki öğrencilerin mizahi ve eğlenceli maceralarını anlatır. Hababam Sınıfı, düzeni sağlamakta zorlanan ve disiplin sorunlarıyla mücadele eden bir sınıftır. Sınıftaki öğrenciler, genellikle maddi sıkıntılar yaşayan ailelerden gelir ve sıradışı kişiliklere sahiptir. Bu öğrenciler, sınıf içinde birlikte eğlenmeye, planlar yapmaya ve sıradanlığı kırmaya çalışırlar. Araştırmanın amacı Hababam Sınıfı film serisini izleyerek eğitsel açıdan değerlendirmektir. Araştırma tarama modelinde olup nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniğiyle veriler toplanmıştır. “Hababam Sınıfı” film serisi ve ilgili araştırmalar doküman olarak kullanılmıştır. Film serisi izlenerek ve ilgili araştırmalar içerik analizine tabi tutularak veriler analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; Katı disiplin kurallarını benimseyen, öğrencileri anlamayan, öğrencilerin seviyesine inemeyen öğretmen tarzının ve ezberci, sınav sistemine dayalı öğrencileri katagorize eden eğitim anlayışının günümüzde de terk edilemediği anlaşılmaktadır. Veliler çocukları için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar. Maddi imkanların elvermesi durumunda birçok veli çocuğunu daha nitelikli eğitim alabilmesi için özel okula göndermek ister. Fakat gözden kaçırılan durum özel okulların bir işletme olduğu ve varlığını sürdürmek için kar amacı güttüğüdür. Hedefi olmayan öğrencilerin kendisine ve çevresine olumsuz etkileri olabilmektedir. Okulların, öğrencilerin sosyal ve sportif faaliyetlerini destekleyecek bir ortam oluşturulabilecek şekilde dizayn edilmemesi öğrencilerin yaşayacakları tecrübelere sınır çekmektedir, öğrencilerin gelişimlerine sekte vurmaktadır. Eğitimdeki sorunların önemli bir sebebi işin mutfağında olan öğretmenlere danışılmamasıdır. Bir okul örneğinin mizahi olarak ele alındığı bu film serisindeki temel sorunların günümüzde de büyük oranda devam ettiği ifade edilmelidir.</p>2024-12-31T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Current Research in Social Sciences and Humanities